28 Mayıs 2010 Cuma

Masal

Masal
.
bir varmış bir yokmuş
bir masal ükesinde bir siyah kedi varmış
o siyah kedi ayrıntıymış
bir masal ülkesinde bir siyah kedi yokmuş
o siyah kedi anlamın ta kendisiymiş
kedi eti yemiş
yemiş de uyumuş
uyumuş da büyümüş
dut yemiş bülbül
et yemiş kedi
bülbül yemiş kedi
o dertli bülbül anlamın ta kendisimiş
yani kendi kendini yemiş bülbül
dut yemiş bülbül
dilini yutmuş bülbül
derdini tutmuş bülbül
anlayana sivrisinek sazmış
anlamayana sazmamış.

Hüsrev Perden


23 Mayıs 2010 Pazar

Kuşlar...

Kuşlar Uyurken Neden Ayaklarını Yukarı Çekerler?

Bazı kuşların uyurken bir bacaklarını gövdelerine doğru çekmelerinin nedeni bu hareketin kuşun vücudundan ısı kaybını önlemesi olarak açıklayabiliriz. Kuşların bacakları üzerinde tüyler bulunmadığı için bu açık bölgelerden ısı kaybı oldukça yüksek olabiliyor. Zaten dikkat edilirse kuşların uyuma sırasında vücut yüzeylerini olabildiğince küçültecek bir şekil aldıklarını, örneğin bacaklarını gövdeye doğru çekmenin yanı sıra başlarını da iyice gövdelerine gömdüklerini gözlemleyebiliriz.
.

6 Nisan 2010 Salı

Hayvan hakları evrensel beyannamesi:

Yaşamın tek olduğunu, yaşayan bütün canlıların ortak bir kökeni olduğunu ve türlerin evrimi yönünde farklılaştığını, yaşayan bütün canlıların doğal haklara sahip olduğunu ve sinir sistemi olan her hayvanın kendine özgü hakları bulunduğunu, bu doğal hakların küçümsenmesi ve hatta kolayca göz ardı edilmesinin doğa üzerinde ciddi zararlar doğuracağını ve insanoğlunun hayvanlara karşı suç işlemesine sebebiyet vereceğini, türlerin birlikte olmasının diğer hayvan türlerinin yaşama hakkının insanoğlu tarafından tanınmasını ifade edeceğini, insanoğlu tarafından hayvanlara saygı gösterilmesinin bir insanın bir diğerine gösterdiği saygıdan ayrı tutulamayacağını dikkate alarak, ilan edilir ki;

Madde 1

Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde varolmak bakımından eşit haklara sahiptir.


Madde 2

Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir.



Madde 3

1. Hayvanlara kötü muamele edilemez veya zalimane davranışlarda bulunulamaz.

2. Eğer bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa, bu bir anda, acısız ve korku yaratmaksızın yapılmalıdır.

3. Ölü bir hayvana saygıyla davranılmalıdır.



Madde 4

1. Vahşi hayvanlar yaşama hakkına ve kendi doğal çevrelerinde özgürce üreme hakkına sahiptirler.

2. Vahşi hayvanların özgürlüğünden uzun süreli alı konulması, avlanma ve balık tutma geçmiş zamana ait olup hangi sebeple olursa olsun vahşi hayvanların bu şekilde kullanımı hayati olmayıp, akis davranışlar bu temel hakka karşıdır.



Madde 5

1. Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahiptir.

2. Hiçbir koşul atında terk edilemez veya adil olmayan bir şekilde öldürülemezler.

3. Her tür soy üretme ve hayvan kullanımında soyun fizyolojisine ve kendi türüne özel davranışlarına saygı gösterilmesi zorunludur.

4. Hayvanları içeren sergiler, gösteriler ve filmler hayvanların onuruna saygı göstermek zorunda olup hiçbir şekilde şiddet içeremezler.



Madde 6

1. Hayvanlar üzerine yapılan fiziksel ya da psikolojik acı çekmeye sebep olan deneyler hayvanların haklarının ihlalidir.

2. Soyu tükenen hayvanların ya da yok edilen bir hayvanın yerine yenisinin ikame edilmesi yöntemleri geliştirilmeli ve sistemli olarak devam ettirilmelidir.



Madde 7

Gereği olmayacak şekilde bir hayvanın öldürülmesini içeren her kanun ya da buna yol açan her karar yaşama karşı işlenmiş suç kapsamındadır.



Madde 8

1. Vahşi bir hayvan soyunun hayata kalma onurunu hiçe sayan her yasa ve böylesi bir harekete sebep olan her karar soykırıma eşdeğer olup soya kaşı işlenmiş suçtur.

2. Vahşi hayvanların katledilmesi ve üreme yumurtalarının kirletilmesi, yok edilmesi soykırım cürümüdür.



Madde 9

1. Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır.

2. Hayvanların güvenliğinin koruma altına alınması hususu Devlet örgütleri düzeyinde temsil edilmelidir.



Madde 10

Eğitimden ve okullaşmadan sorumlu merciler, vatandaşlarına çocukluktan itibaren hayvanları anlamayı ve saygı göstermeyi öğrenmeleri için olanak sağlamak zorundadır.


( Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi 15 Ekim 1978 tarihinde Paris'teki UNESCO Merkezi'nde törenle ilan edilmiştir. Bu metin, 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında UNESCO Genel Direktörü'ne sunulmuş ve aynı yıl halka açıklanmıştır. )

5 Nisan 2010 Pazartesi

Yaşlı adam ve köpeği...

Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi..
Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar..
Adam çok susamıştı.. Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular..
Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın..
Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu: "Affedersiniz.Burası neresi?
Kadın ona gülümsedi: "Burası Cennet, efendim" Adam bunun üzerine sevinçle "Harika...!!!" dedi
"Peki bana biraz su verebilir misiniz? Gerçekten çok susadım"....
Kadın cevap verdi: "Tabi efendim, içeri girin..İçeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz....."
Böylece adam köpeğine döndü, "Hadi oğlum içeri giriyoruz" diyerek kapıya yürüdü...
ama kadın onu birden durdurdu: "Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez,hayvanları içeri almıyoruz..."
Bunun üzerine adam bir an durdu.. düşündü.. ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular....
Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular ve yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı...
Adam sordu:"Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz??"
Dede "İçeri gel" dedi."kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var..."
Adam sordu: "Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?" Dede " Tabii..."dedi.."çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın..."
Bunun üzerine adam kapıdan girdi... biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu.. Adam çeşmeden köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler....
Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu: "Su için çok teşekkür ederim... Peki burası neresi..?"
Dede "Burası cennet" dedi.
Bunu duyan adam şaşırdı: "Ama nasıl olur..? az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler..."
Dede "şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?" dedi, ama orası Cehennem.."
Adam iyice şaşırmıştı: "Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..??"
Dede gülümsedi: "Kızmıyoruz.....çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet en uzak tutuyorlar...
..
Lütfen sizlerde candostlarınızı yarıyolda bırakmayınız.
.
.

24 Mart 2010 Çarşamba

Hastahane arkadaşım

Hastahane bahçesindeki candostlarımdan biri

Hastahane arkadaşım

Hastahane kantininde ziyaretime gelen prenses

Poyraz ve Gilbert

Torunum Poyraz
Poyraz'ın kediisi Gilbert
ve torunumun yüzünde Gilbertin tırmık izi
tıpkı anneannesinin, annesinin çocukluğunda olduğu gibi.